kelamına sığınak arayanlar..
kaybolduğu yerde bulunmak ister.. "kenz-i mahfi"..
ne ayağına geleni çeker..
ne de yüzüne el süreni..
ne ucundadır iradenin..
ne tutunduğu bir göz kalmıştır..
sağanaklı bir yol seferinde.. bir gece vakti..
"isra"ya üfürülen buğulu bir nefes..
iki rekatlık bir iç geçiriştir..
ne bilinerek ölünmeli..
ne de birinin elini tutmadan..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
48 GB POTPURİ
Üzerinden her şekil bulutlar geçerdi “aşıkken” insanın, Meltem gibi yel gelir, son emeli güle konardı “son of the od”, Şimdi en güvendiği...
-
En özel gününde.. insanın.. gece.. herkes evlerine döndüğünde.. yalnız kalması kadar rahatsız edici bir yalnızlık olabilir mi? Performansı i...
-
BILMECE BILDIRMECE..DIL USTUNDE KAYDIRMACA..SORUSUNUN SADECE MASUM CEVABINI BILENLERE TEBESSUMLE BAKTIGIM KELIME..:) AMERIKALILARIN BARAKALA...
-
Çok yorulunca çok konuşmak bir rahatsızlık mı bilemiyorum.. Ama ben, yoruldukça zihni açılanlardanım sanırım.. elim ayağıma dolaştıkça koord...
3 yorum:
ne bilinerek ölünmeli
ne de birinin elini tutmadan ..
süperr..
hosgeldin ...
teşekkür ederim.. kalıcı hoşluğa geldim..:)
Hersey; ucu bucagi görünmeyen bir hayalde gizliyken..
karanlıkta söz yordamıyla..
sınırsızlık kıyısında ruh arama nöbetleri bunlar.. :)
nöbet kutsaldır !
Bazen, atılan okun tek hedefi olmanın bile verebilecegi aciz gurur okşanmasını bir kenara koyarsak,
bagrımıza işlenmiş inci taslarının acısını da duymazsak,
kenz-i mahfi yüzümüzü gülümseten eski dost gibi gelir bize. kesfedemediğimiz ama hep bizi bekleyen. bazen bazı durumlar, anlar var sana yeni ama kendi eski işte öyle.
eski kelimelere düşkünüm. onları cok arıyamıyorum. işler, güçler..
velakin onlar benim inci taslarım, bagrımda tasıdıgım..
bişeyler yazmışım, yorum yazmıssınız. abartmıyım, elinize saglık.. hosuma gitti, yazım kendine cevap bulmus gibi oldu.
hoscakalın..
Yorum Gönder